Monday, May 3, 2010

Dönüş..

The Ka'aba 2010 April

"Lebbeyk Allahümme lebbeyk!
Lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk!
İnne'l-hamde ve'nni'mete,
Leke ve'l-mülk, lâ şerîke lek!..."

"Buyur Allah'ım buyur!
Buyur ki senin ortağın yok, emrine amadeyim buyur!
Hamd sana, nimet senden ve mülk senin.
Ortağın da yoktur senin!..."

The Ka'aba 2010 April The Ka'aba 2010 April

Tadı damakta kalan lezzetleri anlattım size şimdiye dek.. Peki tadı yürekte kalan lezzetleri nasıl anlatırım? Hangi kelimeler yürekteki çarpıntıları ifade etmeye yeter... Hangi kelimeler gözlerden akan yaşların yerini tutabilir.. Hangi kelimeler kulaklardaki uğultuyu size dinletebilir...
İnsanların bir olduğu, kadın, erkek, çoluk çocuk, daha yirmi günlük bebek, seksen yaşında dede.. Bacakları olmayıp elleriyle, gözleri görmeyen yürekleriyle, kimisi ağır ağır, kimisi koşarak, öyle bir çaba öyle bir emek içinde.. Amaç; amaç tavaf etmek! Amaç; tavafı idrak etmek! Amaç birazda olsa Rabbin rızasına kavuşmak... Her dönüşte "Bismillah Allah u Ekber" demek, her dönüş daha da çok dönmek istemek..

"Bilin ki, hakkı inkara şartlanmış olanlara, başkalarını Allah’ın yolundan çevirmeye, keza, hem orada yaşayan hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Haram’dan alıkoymaya çalışanlara; ve bile bile haksızlık yaparak oranın saygınlığına gölge düşürmeye kalkışanlara, öte dünyada çok can yakıcı bir azap tattıracağız.
Çünkü, İbrahim’e bu İbadet Evi’nin kurulacağı yeri gösterdiğimiz zaman o’na demiştik ki; “Bana kimseyi ortak koşma! Ve Benim mabedimi, onu tavaf edecek olanlar için, onun önünde Rablerini tazim ve tefekkür ederek dikilip duranlar için, VE NAMAZDA saygı ile eğilenler ve yere kapananlar için, temiz tut!”
Bunun içindir ki, ey Muhammed, bütün insanları hacca çağır! Yaya olarak ve hızlı yürüyen her türlü binek üstünde sana gelsinler, dünyanın en uzak köşelerinden GELSİNLER, de, bunun kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ve kurban için belirlenen günlerde, bu amaçla O’nun kendilerine rızık olarak sağladığı hayvanlar üzerine Allah’ın ismini ansınlar; ve böylece, siz de bunlardan yiyin ve darlık içindeki yoksulu da doyurun. Bundan sonra uymak zorunda oldukları belli bir takım kısıtlamalara son versinler; varsa adaklarını yerine getirsinler; ve dünyanın bu en eski mabedini bir kere daha tavaf etsinler. " (22.Hac Suresi 25-29.Ayetler)

Paşamız omuzda biz tavaf ettik, taşlarında namaz kıldık, bir kere daha şükrettik, dilimiz döndüğünce tefekkür ettik.. Rabbim sen bunu bize kolay kıldın, ve bunu bizden kabul eyle..

Medina 2010 April

Medine huzur şehri, Mekke'nin aksine daha bir sakin daha bir nezih.. Farklı bir atmosfer farklı bir yaşam var sanki burda.. Havası daha temiz insanları daha medeni. Zira boşuna değil ismininde medeniyet oluşu.. Rabbimin elçisi örnek insan Peygamberimizin ebedi istirahat ettiği belde olması elbette sebepsiz değil. Peygamberimizin burayı seçmesi elbette nedensiz değil..

Medina 2010 April Medina 2010 April

O'nu anlamayı, O'nu tanımayı, O'nun ahlakıyla ahlaklanmayı diledim en çok.. Muhakkak ki onun beşerliği bize örnek olmasındandır muhakkakki onun insanlığı, insanlığın en yücesi olmasındandır.. O'nun gibi yaşayabilmeyi istedim en çok..

Medina 2010 April

Belki sayfalarca yazmalıyım belki kelimelerce konuşmalıyım, anlatmalıyım.. Ama en baştada dediğim gibi yürekte kalan lezzetler tarif edilemiyor.. Dilerim tüm inananlar o topraklara yüz sürmeye oralarda ibadet etmeye, birliğin ne demek olduğunu yaşamaya nasiplenirler.. Dilerim tüm insanlarla beraber bende bu dönüşü anlar ve idrak ederiz.. Rabbim bizlere yeniden yeniden yeniden mabedine kavuşmayı nasip eyle...

Hacı Paşa

İşte bir dört nesil fotoğrafı daha.. Bu sefer kutsal toprakları hep beraber ziyaret etmek nasip oldu bize, sevgili anneannem-dedem, annem-babam, ablam ve ben.. Elbette paşam ve zuzumda.. Bizi biraraya getirmeye sebep olan sevgili insan, Allah senden razı olsun! Rabbim yar ve yardımcın olsun...

Dört Nesil...

Hiç kimsenin susuz kalmayacağı bu beldede ben zemzemimi paşamın ellerinden içtim.. Her yudumda kana kana her yudumda şükrederek. Hiç aklıma gelmezdi bu toprakları evladımla bu kadar erken ziyaret edeceğim. Eşimle haccımızı yaparken içten içten dua etmiştik belki evlatlarımızlada gelmeyi. Ama bu kadar çabuk olmasını beklemiyorduk Rabbim sebep olanlardan razı olsun!

Zemzem...

Kuzumda bizimle her namazda yer aldı. Ama bağladık onu kendimize ama tuttuk elinden. Hiç üzmedi bizi hiç canımızı sıkmadı.. Eee sen evladım küçük diye buralara gelmekten yüksünmezsen Rabbin sana yardımcı olmazmı... O kadar da güzel olduki.. Hep kolay yollar açtı bize hep kolaylıklar verdi. O kadar rahat o kadar güzel bir ziyaret oldu ki.. İnanın hemen yeniden gidiyoruz deseler bir saniye tereddütüm olmaz.. Tatlı bir yorgunluk bıraktı sadece.. O da ana kucağında uyuyunca geçer gider...

Yorgunluk...

Siz kıblenizi görerek namaz kıldınız mı hiç?
Siz her nesilden insanlarla bir oldunuz mu?
Siz tabanlarınız ağrıdan şişse bile koşarak tavaf etmek istediniz mi?
Siz susuzluğunuzu gidermek için kana kana zemzem içtiniz mi?
Peki tüm bunları idrak ettiniz mi...

Rabbim idrak etmeyi nasip etsin..

No comments:

Post a Comment