Monday, May 31, 2010

ŞEHRİYELİ PİRİNÇ PİLAVI


MALZEMELER:
  • 2 ölçü pirinç
  • 3 ölçü su (et suyu veya 1 paket bulyon, su miktarı 1 e 1,5 olacak)
  • 1 tahta  kaşığı ayçiçek yağı
  • 2 tahta kaşığı zeytinyağı ( veya 2 yemek kaşığı tereyağı)
  • 1 çay kaşığı limonsuyu
  • tuz
YAPILIŞI:
  1. Pirinçler ayıkladıktan sonra yıkanır ve süzülür.
  2. Tencereye bir yemek kaşığı ayçiçek yağı ve şehriye ilave edilir, şehriye kızarıncaya kadar kavrulur.
  3. Yıkanmış ve süzülmüş pirinç eklenip pirinçler camlaşıncaya kadar kavrulur.( 3-4 dk)
  4. Kaynar et suyu veya normal su ile birlikte bulyon, 2 tahta kaşığı zeytinyağı, tuz ve limon suyu ilave edilip karıştırılır.
  5. Kaynamaya başladığında altı kısılır kapağı kapatılır  ve pişirilir.( Pilavın üzeri göz göz olunca veya kaşığı batırdığınızda suyunun çekildiğini gördüğünüzde pilavımız pişmiş demektir) Ocaktan alınır.
  6. Üzerine kağıt havlu serilir, kapağı kapatılır 10 dakika demlenmesi için beklenir.
Afiyet olsun...

Sunday, May 30, 2010

SEMİZ OTU YEMEĞİ




 MALZEMELER:
  • 1 bağ semizotu
  • 1 soğan
  • 1 domates
  • 1 yemek kaşığı biber veya domates salçası
  • 1 yemek kaşığı pirinç
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
YAPILIŞI:
  1. Semizotu yıkanır 2 veya 3 cm uzunluğunda doğranır.
  2. Yemeklik doğranmış soğanlar zeytinyağında  pembeleşinceye kadar kavrulur, Küp küp doğranmış domatesler ve salça ilave edilir domatesler yumuşayıncaya kadar pişirilir, Semizotu eklenir kısık ateşte biraz kavrulur. 
  3. Semizotu suyunu saldıktan sonra 1 yemek kaşığı pirinç ve 1 çay bardağı sıcak su eklenir, pirinçler pişince ocaktan alınır. Yoğurt ile servis yapılır.
Afiyet olsun...

KIYMALI-YUMURTALI MAKARNA


 Malzemeler:
  • 1/2 paket burgu veya kelebek makarna,
  • 1 tahta kaşığı ayçiçek yağı, 2 tahta kaşığı zeytin yağ,
  • 4-5 adet sivri biber,
  • Kıyma ( miktarını siz belirleyin) ben 200 gr koydum,
  • 1 yemek kaşığı biber salçası
  • 2 yumurta
  • Tuz
Yapılışı:
  1. Tencereye 1 tahta kaşığı zeytinyağı ve tuzu ilave edin, kaynayınca makarnaları atın. Ara sıra karıştırın. (suyu fazla koymayın, makarna pişmemiş ise azar azar sıcak su ilave edebilirsiniz)
  2. Suyu azaldıktan sonra , makarnayı suyu tamamen bitinceye kadar devamlı karıştırın. Ateşi kapatın.
  3. 1 tahta kaşığı ayçiçek yağında ince ince doğranmış biberleri kavurun, kıymayı ilave edip kavurmaya devam edin.
  4. Salçayı ilave edip bir kaç kez çevirdikten sonra içine yumurtaları kırın yumurtalar pişene kadar kavurmaya devam edin ateşi kapatın.
  5. Elde edilen sosumuzu ve 2 tahta kaşığı zeytinyağını makarnaya dökerek karıştırın.
Afiyet olsun...
NOT: Makarnayı haşladıktan sonra süzerek de hazırlayabilirsiniz. Suyunu çektirerek yapılınca vitamini içinde kalıyor, daha lezzetli oluyor. Üzerine sarımsaklı yoğurt ilave ederseniz mantı gibi oluyor.

Saturday, May 29, 2010

KARADENİZ USULÜ HAMSİ-SARDALYA KIZARTMA


Bu şekilde kızarmış balıklar müthiş lezzetli oluyor. Bunun için teflon tava ve bu tavaya uygun düz kapak veya servis tabağına ihtiyacınız olacak.

Malzemeler:
  • Hamsi veya sardalya
  • İnce mısır unu
  • Kızartmak için ayçiçek yağı
  • Tuz
Yapılışı:
  1. Balıkları temizleyip yıkayın süzgüde bekletin. Tuzlayın.
  2. Geniş yayvan bir tabağa mısır ununu koyun balıkları unlayıp tavaya sıkı ,sıkı aralarında boşluk bırakmadan sıra, sıra dizin.
  3. Tavaya dizilerek yerleştirilmiş balıkların üzerine yarım çay bardağına yakın yağı gezdirerek dökün, tavayı sağa sola hareket ettirerek yağın yayılmasını sağlayın. Ara sıra tavayı sallayın balıklar tavaya yapışmasın. Pişme derecesini zevkinize göre belirleyin ( 6-7 dakika yeterli).
  4. Balıkların altı kızarınca tavayı ateşten alın, tavanın üzerine düz kapak veya servis tabağı kapatın , tavayı kapak ile birlikte ters çevirin balıkların kapak üzerine gelmesini sağlayın ( bu işi bir tabağın üzerinde yapın)
  5. Kapağa aldığınız balıkları kapaktan kaydırarak tavaya geri alın ve tekrar pişirin. Yağ gerekirse biraz yağ ilave edebilirsiniz.
  6. Her iki yüzüde pişen balıkları yine kapağa alalım, kalan yağı tavayı kapak ile birlikte eğerek alttaki tabağa süzdürelim. Kapağa aldığımız balıkları servis tabağına kaydırarak yerleştirelim.
  7. Sıcak, sıcak yanında salata ile servis yapalım.
Afiyet olsun...

Friday, May 28, 2010

Zeytinyağlı Taze Fasülye Kavurması

Taze Fasülye Kavurması

Taze fasülyeyi bu şekilde kime ikram ettiysem önce şaşırıyor sonrada kaşık üzerine kaşık dolduruyor tabağına. Sanırım bu da ne kadar çok beğenildiğini gösteriyor. Arşive göz gezdirirken farkettimki kaç sene evvel memlekette çekmişim bu tarifin fotoğrafını ilk. Ancak beğenmemişim fotoğrafı da yayınlamamışım. Ya da her zamanki gibi unutmuş gitmişim.. Ne olacak benim unutkanlığım bilmiyorum. Sanki kafamda kavak yelleri.. Savrulup duruluyorum.. Pek buralarda değilim bugünlerde.. Hiç masa başına oturmuyorum, bilgisayarı çok nadir açıyorum, sadece pastaların fotoğraflarını yüklemek ve mailler için arada kontrol ediyorum ama o da çok kısa bir süre. Beni sürekli nette görmeye alışmış insanlar özellikle telefon açmaya başladılar nerdesin diye :).. Bu aralar böyle biraz uzak kalmalıyım.. Candan Erçetin harika bir şarkı yapmış ya bu sene aynen onun gibi; "Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum, yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar..."...

Taze Fasülye Kavurması

Malzemeler
  • 1 kg taze şeker fasülye (ince ve körpe olanları seçerseniz harika olur)
  • 1 baş kuru soğan
  • 3 diş sarımsak
  • 1/2 demet taze nane
  • 1 çay bardağı zeytinyağ
  • tuz
Yapılışı
  1. Taze fasülyeleri kılçıklarından ayıklayıp küçük küçük doğrayın.
  2. Soğan ve sarımsağı küçük küpler halinde doğrayın.
  3. Geniş tabanlı bir tencereye (ben pilav tenceresi kullanıyorum) zeytinyağını koyup ısıtın.
  4. Tencereye önce soğan ve sarımsağı koyun. Hafif pembeleşip yumuşayana kadar kavurun.
  5. Sonra taze fasülyeyide ekleyip tencerenin kapağını kapatın. Ara sıra gidip gelip karıştırın. Fasülyeler renk değiştirip yumuşayana kadar kavurmaya devam edin.
  6. Piştikten sonra tencerenin altını kapatın. İnce kıydığınız naneleri tencereye ilave edin. İster sıcak ister soğuk servis edin..
Afiyet olsun..

Thursday, May 27, 2010

PATLICANLI BÖREK


Malzemeler:
  • 6 adet yufka
  • 1 kg topan patlıcan
  • 2 soğan
  • 2-3 domates
  • 2-3 sivri biber
  • Karabiber, tuz
  • 1 yumurta sarısı
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı zeytinyağ
  • Susam, çörekotu
Yapılışı:
  1. Patlıcanların kabuklarını tamamen soyup küp, küp doğradıktan sonra 10 dakika tuzlu suda bekletin.
  2. Tencereye 2 yemek kaşığı zeytin yağ ilave edip soğanı ve biberleri birlikte kavurun, küp doğranmış patlıcanları , domatesleri ve tuzu ilave edip iyice suyu çekene kadar pişirin.Soğumaya bırakın.
  3. Süt ve zeytinyağını bir kabın içinde güzelce çırpın.
  4. İlk yufkayı yağlanmış tepsinin tabanına kırışık bir şekilde tepsinin tabanını eşit kapatacak şekilde yerleştirin. Sütlü harç ile bu yufkayı azar azar kaşıkla ıslayın. İkinci yufkayıda tepsiye aynı şekilde kırışık yayın karışımdan sürün. İç harcımızın yarısını yufkanın üzerine yayın.
  5. Diğer 2 yufkayada aynı işlemi uygulayın, kalan iç harcınızı yayın.( Böreğimize 2 kat harç yayılacak)
  6. Beşinci yufkayı da aynı şekilde hazırlayın.
  7. Altıncı yufkayı (son yufka) tepsinin ebatlarına göre kıyılarını kesin. Kestiğiniz kıyı yufkaları tepsiye güzelce yerleştirin. Sütlü harçdan sürün. Kalan yufkayı tepsiye düzgünce yerleştirin.
  8. Tepsideki döşenmiş yufkaları istediğiniz boyutlarda kesin.Kalan karışımımıza 1 yumurta sarısı ilave edin karıştırın böreğinizin üzerine dökün.
  9.  Böreğiniz içini çektikten sonra susam ve çörekotu serpin, 200 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirelim.
    Afiyet olsun...
NOT: Topan patlıcan yerine uzun patlıcan ile de yapabilirsiniz.
Yukarıdaki tarifim normal fırın tepsisine göre verilmiştir.Mini veya midi fırında yapacak iseniz ölçüleri tepsinize göre ayarlayın.

Böreğimizi kat kat yerine: 1 yufkaya harç sürüp kenarlarını ortaya doğru katlayıp, kare halini aldıktan sonra 4 e bölüp, ortalarına harcımızdan koyup kenarlarını ortaya doğru (bohça gibi ) katlayıp, fırın tepsisine katlanan kısmı alta gelecek şekilde yerleştirerek de pişirebiliriz.

ISLAK KEK



Malzemeler:
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı sıvı yağ ( yarı yarıya zeytinyağ ile ayçiçek yağını karıştırabilirsiniz)
  • 1 paket kakao
  • 2 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
Yapılışı:
  1. Yumurta ile şekeri çırpın. Süt, kakao ve sıvı yağı ilave ederek çırpın ve bu karışımdan 1 su bardağı üzeri için ayırın.
  2. Kalan karışıma un, kabartma tozu ve arzu ederseniz fındık ilave edin tahta kaşık ile karıştırın.
  3. Yağlanmış, unlanmış yaklaşık 28 cm tepsiye dökün. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 40 dakika kadar pişirin.
  4. Fırından çıkar çıkmaz keki dilimleyin, ayırdığımız karışımı üzerine eşit gezdirerek dökün.
  5. Soğuduktan sonra üzerine hindistan cevizi serperek servis yapın.
Afiyet olsun...

KISIR


MALZEMELER:
  • 2 su bardağı ince bulgur
  • 1 kuru soğan
  • 7-8 adet yeşil soğan
  • 2 domates
  • 1 demet maydanoz, dereotu
  • 4-5 sivri biber
  • 2 limon suyu
  • Yarım su bardağı sızma zeytinyağı
  • 2 yemek kaşığı biber salçası
  • 3-4 diş sarımsak
  • Yarım çay bardağı nar ekşisi
  • Tuz
YAPILIŞI:
  1. Bulgur üzerine 1,5 su bardağı kaynar su dökülüp üstü kapatılır.
  2. Soğan, maydanoz,dereotu, domates, biber yıkanıp ince , ince doğranır.
  3. Bulgurumuz kabarınca, ince doğranmış kuru soğan, tuz, biber salçası konur yoğurulur
  4. Hazırladığımız sebzeler, zeytinyağı, limon suyu ve nar ekşisi ilave edilip karıştırılır.
  5. Marul yaprakları ile servis yapılır.
Afiyet olsun...

Wednesday, May 26, 2010

MENEMEN


 Malzemeler:
  • 5 adet orta boy domates
  • 4 adet yumurta
  • 7-8 adet sivri biber
  • 1 yemek kaşığı ayçiçek yağı
  • 3 yemek kaşığı zeytin yağ
  • Tuz, karabiber
Yapılışı:
  1. Yıkanmış ortadan ikiye bölünmüş, ve tohumları temizlenmiş biberleri 3 cm boyunda doğrayın ve 1 yemek kaşığı ayçiçek yağında kavurun.
  2. Kabukları soyulmuş domatesleri yatay olarak önce 1 parmak kalınlığına yakın halkalar şeklinde daha sonra halkalarıda dörde kesin. Bu şekilde iri doğranmış domatesleri biberlerin üzerine yayarak dökün. Zeytinyağını gezdirin ve üzerlerine tuz serperek hafif hafif kaşıkla dokunarak tuzun dağılmasını sağlayın. ( Kesinlikle karıştırmayın). Kapağını kapatıp domateslerin pişmesini bekleyin.
  3. Domatesler suyunu çekmeye başlayınca kaşık yardımı ile kıracağınız yumurtalara yuva açın ve yumurtaları dağıtmadan bu yuvalara kırın. Yumurtaların üzerine tuz ve karabiber serpin kapağı kapatın.
  4. Kapağı eliniz ile kontrol edin, kapak iyice ısınınca 1 dakika sonra ateşi kapatın, 3-4 dakika kapağı açmadan bekleyin. Yumurtaların beyazlarının katılaşmasını bekleyin....
ve... afiyet olsun...

FIRINDA PATATES KIZARTMASI

Patates kızartmalarımı fırında yapıyorum. Çok kolay, lezzetli , yağda kızartmaya göre daha hafif oluyor. Baharat koymadan da yapabilirsiniz.

MALZEMELER:
  • Kişi sayısına göre patates

  • Tuz, karabiber, nane,kekik, pul biber (miktarlarını siz ayarlayabilirsiniz)

  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ

YAPILIŞI:
  1. Patateslerimizi soyup dilimleyip yıkayalım ve tüm malzeme ile karıştıralım.

  2. Fırın kağıdı serdiğimiz fırın tepsisine bütün malzemeyi döküp yayalım. 200 derece ısıtılmış fırında kızartalım.

Afiyet olsun...

Tuesday, May 25, 2010

PATATES EZME SALATA

MALZEMELER:
  • 1 kg patates
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağ
  • Yarım limon suyu
  • 1,5 su bardağı süzme yoğurt ( yoğurtda olur)
  • 3 diş sarımsak
  • Tuz
YAPILIŞI:
  1. Patatesler haşlanır ve çatal ile iyice ezelir.
  2. Tuz, limon suyu ve zeytinyağı ayrı bir kapta karıştırılr ve ezilmiş patateslere eklenerek tekrar karıştırılır karışım borcama düzgün olarak yayılır.
  3. Sarımsaklar ezilir yoğurt ile karıştırılır patatesin üzerine dökülerek eşit şekilde yayılır.
  4.  Zeytinyağ - kırmızı toz biber karışımı ile süslenerek servis yapılır.
 Afiyet olsun...

VİŞNE REÇELİ TARİFİ


MALZEMELER:
  • 1 kg vişne
  • 8 su bardağı toz şeker
  • 1 limon suyu
YAPILIŞI:

  1. Yıkayıp temizlediğimiz vişnelerin çekirdeklerini çıkaralım bir kat vişne  bir kat şeker olacak şekilde tencereye yerleştirelim. Bir gece veya 5- 6 saat bekletelim.
  2.  Tencereyi ateşe koyalım kaynamaya başladıktan 20 dakika sonra limon suyunu ilave edip 10 dakika daha kaynatalım. Üzerinde biriken köpükleri alalım.
  3. Reçelimizi kıvamına gelmesi için geniş tepsiye ( ben borcama koyuyorum) koyup üzerini cam bir levha ile (veya temiz tülbent ile) hava alacak şekilde kapatıp güneşin durumuna göre 1 veya 2 gün güneşte bekletelim. Ara sıra karıştıralım. Güneşte reçelimizin rengi berrak ve ayrıca orijinal rengini, kokusunu korumuş oluyor.

NOT: Güneşte bekletme imkanınız yoksa kıvamına gelinceye kadar daha uzun süre kaynatmamız gerekiyor. Kaynatırken kıvamına geldiğini kontrol etmek için ara sıra cam tabağa alıp buzdolabında soğutup bakabiliriz. Reçelimiz olduktan sonra cam kavanozlara koyup kapaklarını sıkıca kapatalım. 1- 2 sene bozulmadan saklayabilirsiniz.
Afiyet olsun...

KIYMALI DOMATESLİ BULGUR PİLAVI (4 Kişilik)


MALZEMELER:
  • 1 su bardağı pilavlık bulgur
  • 2 yemek kaşığı kıyma
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 4 adet sivri biber
  • 1 domates
  • Yarım yemek kasığı biber salçası
  • 1 soğan
  • 1 su bardağı sıcak su
  • Tuz
YAPILIŞI:
  1. Soğanımızı ve ince ince doğradığımız biberlerimizi yağda güzelce kavuralım.
  2.  Kıymamızı ilave edip 3- 4 dakika kavuralım. Sonra da salçamızı, kabukları soyulmuş ve küp doğranmış domatesimizi ekleyip domatesler ölene kadar kavurmaya devam edelim.
  3. Yıkanmış bulgurumuzu ilave edip bir kaç kez çevirelim, sıcak suyumuzu ve tuzumuzu ilave ettikten sonra kapağını kapatıp suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirelim.
  4.  Ocağımızı söndürüp 10 dakika demlendirdikten sonra karıştıralım. Sıcak olarak servis yapalım.
Afiyet olsun...

ÇİN BÖREĞİ


MALZEMELER:
  • 5 adet yufka

  • 250 gr kıyma

  • 1 su bardağı ince bulgur

  • 2 orta boy soğan

  • 1 su bardağı ceviz

  • Yarım demet maydanoz, yarım demet dereotu

  • Kimyon, karabiber, tuz

  • 2 adet haşlanmış patates rendesi

  • 1 yemek kaşığı salça

  • 3 adet yumurta

  • Galeta unu

  • 3 yemek kaşığı sıvı yağ
    + kızartmak için sıvı yağ

YAPILIŞI:
  1. Soğanları ince ince doğrayalım sıvı yağda hafifçe ölünceye kadar kavuralım. Kıymamızı ekleyelim ve kavuralım daha sonra da salçamızı ilave edip bir iki çevirelim.

  2. Patates rendesini ve bulgurumuzu katıp kavurmaya devam edelim, Sonra sırası ile tuz, kimyon, karabiber, maydanoz, dereotu ve cevizimizi ekleyip  karıştıralım. Ocağımızı söndürelim. Kapağı kapatalım. (bulgurlarımızın kabarması için.) Pişen malzemeyi soğuması için kenara alalım.

  3. Yufkaları tezgaha sererek 8 parçaya ayıralım. Kestiğimiz parçaların uzun kenarına içimizi yeterince koyarak kalınca saralım.

  4. Bir kaba yumurtayı kıralım ve çırpalım, börekleri önce çırpılmış yumurtaya sonra da galeta ununa bulayıp kızgın yağda önlü arkalı kızartalım. İsteğe göre sıcak servis yapalım. Daha önceden hazırlayıp sonradan fırında ısıtarak da servis yapabiliriz.

Afiyet olsun...

Monday, May 24, 2010

PATATESLİ TOPLAR


Patatesin besleyici maddelerinin çoğunluğunun, kabuğunun hemen altında veya yakınında olduğunu belirten uzmanlar, bu sebeple patatesin, kül veya buharda pişirildikten sonra soyulması gerektiğini vurguluyor.


Patatesin mutlaka salata veya soğanla yenilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, patates, yağda kızarmış olarak yenmezse kilo aldırmadığını, şişmanlar ve şeker hastaları için iyi bir gıda olduğunu bildiriyor. Şeker hastalarının, ekmek yerine bol patates yiyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak potasyumun zayi olmaması için, patateslerin külde veya çift tabanlı tencerede pişirilmesi gerektiğini kaydediyor.

Uzmanlara göre, patatesin yaklaşık yüzde 20'si karbonhidrat ve kalori değeri oldukça düşük. Bol B vitaminleri, C vitamini, protein, kalsiyum, demir ve fazla miktarda potasyum içeriyor. Orta boy bir patates, günlük C vitamini miktarının 1/3'ünü temin ediyor. Sindirimi kolaylaştırıyor. Bağırsakları, böbrekleri ve kanı temizliyor, kabızlığı önlüyor. Kansere karşı koruyor ve yorgunluğa karşı birebir. .

MALZEMELER:

  • 8-9 adet orta boy patates
  • 3 adet havuç
  • 2 yemek kaşığı tereyağ veya zeytinyağ
  • Yarım demet maydanoz, dereotu
  • 5-6 yeşil soğan
  • Tuz
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
  • 1 Limon suyu
YAPILIŞI:
  1. Patatesleri ve havucu iyice haşlayalım ve suyunu süzelim. Püre haline getirelim. 2 yemek kaşığı teryağını eritmeden koyalım pürenin sıcaklığı ile erisin.
  2.  Dğer tarafta maydanozları, dereotunu ve soğanları ince ince kıyalım ve  püreye ekleyelim. Tuz, limon suyu ve karabiberi ilave edip iyice yedirelim.
  3. Servis tabağının dibine maydanoz serpelim, püreden yumurta büyüklüğünde parçalar alıp top şeklini verip tabağa yerleştirelim. Üzerlerine maydanoz serpip servis yapalım.
Afiyet olsun...

HAŞHAŞLI, KREMALI TATLI

MALZEMELER

Hamuru için:
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1,5 su bardağı irmik
  • Yarım su bardağı haşhaş ( üzerini süslemek için bir miktar ayıralım)
  • 1 su bardağı un
  • Yarım paket labne peyniri
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
Kreması İçin
  • 3 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı un
  • 5 yemek kaşığı şeker
  • Yarım paket labne peyniri
Şurubu için
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 2,5 su bardağı su
Yapılışı:
  1. Şurubumuzu önceden 7-8 dakika kaynatıp soğumaya bırakalım.
  2. Şeker ile yumurtalarımızı çırpalım. Üzerine sıvı yağımızı ekleyip karıştıralım. Sonrada diğer malzemeleri ( labnenin yarısı kullanılacak unutmayalım) ilave ederek hazırladığımız harcı yağladığımız dikdörtgen borcama döküp 180 derece ısıttığımız fırında üzeri kızarana dek pişirelim.
  3.  Bu arada kremamızı hazırlayalım. Bunun için krema malzemelerini karıştırarak muhallebi gibi pişirelim ve daha sonra kalan yarım paket labneyi de ekleyip iyice karıştıralım.
  4. Pişen kekimizin üzerine şurubumuzu dökelim. İçini çekince de kremamızı yayıp buzdolabında 4-5 saat bekletelim. Dolaptan çıktıktan sonra üzerine haşhaş serpelim. Dilimleyerek servis yapalım.
        Afiyet olsun...

GALETA UNLU TATLI

MALZEMELER:

  • 3 yumurta

  • 1 su bardağı galeta unu

  • 1 su bardağı şeker

  • 1 su bardağı sıvı yağ

  • 1 paket kabartma tozu

  • Ceviz veya fındık

MUHALLEBİSİ:
  • 2,5 su bardağı süt

  • Yarım su bardağı şeker

  • 1 paket krem şanti

  • 3 kaşık nişasta

ŞURUBU:
  • 1 su bardağı su

  • 1,5 su bardağı şeker

YAPILIŞI:
  1. Şurubumuzu hazırlayalım.( 7-8 dakika kaynaması yeterli) ve soğutalım.

  2.  Şekerleri yumurta ile çırpalım. Üzerine sıvı yağı ekleyip karıştıralım. Sonra galeta ununu, kabartma tozunu, ceviz veya fındığımızı ekleyip karıştıralım. Yağlanmış  borcama harcımızı dökelim. 180 derece  fırında kızarana dek pişirelim.

  3. Bu arada kremasını krem şanti hariç bütün malzemeleri karıştırarak muhallebi kıvamında pişirelim. Soğuduktan sonra krem şantiyi ekleyip mikser ile çırpalım.

  4.  Pişen kekimiz  sıcak iken üzerine soğuk şurubu dökelim. İçini çekip soğuduktan sonra hazırladığımız kremamızı yayalım. Üzerini istediğimiz şekilde süsleyelim, buzdolabında 1- 2 saat bekletip servis yapalım.

Afiyet olsun...

Sunday, May 23, 2010

EZOGELİN ÇORBASI


MALZEMELER:
  • 3 yemek kaşığı salça ( 2 kaşık domates 1 kaşık biber salçası)

  • 2 yemek kaşığı nane

  • 1 yemek kaşığı pul biber

  • 10 su bardağı et suyu veya 1 paket bulyon

  • 1,5  çay bardağı kırmızı mercimek

  • Yarım çay bardağı pirinç

  • Çeyrek çay bardağı ince köftelik bulgur

  • 3 yemek kaşığı un

  • 1 yemek kaşığı tereyağı veya zeytinyağı

Üzeri için ayrıca tereyağı veya zeytinyağı

YAPILIŞI:
  1. Mercimek, bulgur ve pirinci yıkayıp süzün. Salçayı bir kapta su ile ezin.

  2. Tencerede yağ ile unu hafif pembeleşinceye kadar kavurun. Ocağın altını kapatın.

  3. Önceden hazırladığınız salçalı suyu kavurduğunuz una ekleyin. Tahta kaşık ile iyice  pütürleri yok olana kadar ezin. 

  4. Et suyu, yıkanmış mercimek, pirinç ve bulguru ilave edip ara sıra karıştırarak pişirin.

  5. Ocaktan aldıktan sonra üzerine, arzuya göre tereyağı veya zeytin yağda, yakılmış nane ve pul biber dökerek biraz karıştırın.Sıcak sıcak servis yapın

Afiyet olsun...

ÇAYLI KEK

MALZEMELER:
  • 3 yumurta
  • 2 yemek kaşığ kakao
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 su bardağı un
  • 0,75 su bardağı sıvı yağ veya 125 gr margarin
  • 2 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 su bardağı demli çay
  • 1 paket kabartma toz
  • Arzuya göre çukulata rendesi
YAPILIŞI:

Yumurtalar ile şekeri iyice çırpalım. Diğer malzemeleri ilave edip tahta kaşık ile bir güzel karıştıralım. Elde edilen karışımı yağlanmış ortası delik kek kalıbına boşaltalım ve soğuk fırına sürelim. 180 derecede 40 dakika pişirelim. Son 15 dakikada fırının ısısını 10 derece kadar azaltalım. Arzu ederseniz piştikten sonra üzerine çukulata rendeleyerek süsleyelim.
Afiyet olsun...

Saturday, May 22, 2010

DİYET BİBER KIZARTMASI

MALZEMELER:
  • Yarım kilo sivri biber
  • 2 adet patates
  • 3 adet domates
  • Yarım çay bardağı sıvıyağ
YAPILIŞI:

  1. Patatelerin kabuklarını soyup küp küp doğrayalım.Yayvan tencereye sıvıyağ ekleyip, kızdıralım. küp doğranmış patatesleri tencerede kızartalım.
  2. İri doğranmış biberleri ve kabukları soyulup küp küp doğranmış domatesleri tencereye ilave edelim. Uzerine 1 çay bardağı su ekleyelim. Tencerenin kapağını kapatıp, kısık ateşte pişirelim.
Afiyet Olsun

Thursday, May 20, 2010

Paşa ile Kutsal Topraklar nasıl ziyaret edilir?

Ailecek

Aslında böyle bir yazı yazmak aklımda yoktu. Ancak "Dönüş" yazıma gelen yorumlarda en çok merak edilen bu konu olunca paylaşmak boynumun borcu diye düşündüm..
Hepsinden önce "Dönüş" yazıma gelen olağanüstü yorumlarınız, ayrıca bizzat atılan e-postalarınız için ne kadar teşekkür etsem ne kadar amin desem az... Dilerim Rabbim cümle dileyeni o güzel topraklara yüz sürmeyi nasip eder.. Her yorumda yeniden gözlerim doldu inanın çook çook şükür..
Paşa ile seyahat planı ortaya çıktığında daha önce tecrübeli olduğum bir yer olduğu için; kalabalığı yoğunluğu ve elbette sıcağı bildiğim için; biraz çekindim.. hatta uçağa binene kadar hayatımda hiç olmadığım kadar çook gerildim. Acaba nasıl olacak? Dört saat uçuşta rahat duracakmı, beni başörtülü görünce örtümü çekip dururmu, yanıma yedek örtümü alsam oynaması için, ee şimdi çantama yedek ne koymalıyım, uçaktan inince bizi nasıl bir hava karşılayacak, gecenin bir saatinde orda olacağız uykusuzluktan sorun çıkaracakmı, vazifeyi nasıl yapacağız peki bu saatte, paşayı odada yalnız bıraksak korkarmı, arap yemeklerini yiyebilecekmi, vakit namazlarında sabit durmasını nasıl sağlayacağız, peki ya tavaflarda... ve daha bir sürü soru beynimde taklalar atarak yola düştük..

Paşa Sırıtıyor Hoşgeldik...

Uçakta hiç zorluk çıkarmadı hem de hiiçç... Başta sakin sakin oturdu yerinde. Bol bol dergileri karıştırdık beraber. Bu arada ihramlı olunca insan haliyle daha sakin daha serin kanlı yaklaşıyor herşeye.. Şükür.. Sanki o da bizimle beraber girdi ihrama. Bol bol dolandı uçakta hemen hemen her yolcuyla oturdu. Kimse şikayet etmedi oynattı onu. Kimisi aldı kucağına beraber dışarıyı seyrettiler... Bu arada hemen bir not; ihramlı olduğumuz için kokulu mendil kullanmamız yasak; tabii paşanın rahat durmayan ve sürekli dolan bir bezi var.. Bu durumda altını değiştirmek, elin kokulu mendille temasını önlemek için yanınıza ameliyat eldivenlerinden almanızı tavsiye ederim.. Gerçekten harika bir çözüm ;) Çantaya atılacak eşyalardan biri "Eldiven" :)

Turist Paşa

Cidde'ye inildiğinde saat paşanın uyku saati.. Ama daha Mekke'ye doğru otobüs yolculuğu var. Bu uçaktan daha dar ve hareketli bir mekanda uzun bir süre demek. Ancak uçakta uyumayan paşa otobüse biner binmez uyudu :) Bir sorun yok.. Bu arada içerlerde güçlü klimalar dışarda sıcak bir hava.. Paşa'nın üzerinde ince penye bir yelek hiç çıkmadı.. Böylece soğuk sıcak arasında biraz olsun korundu.. Çantaya atılacak ikinci önemli şey; "Penye Yelek"....

Ana Kuzusu

Otele yerleş kendine çeki düzen ver derken saat gecenin bir saati oldu.. Paşa uyuyor.. Tavaf ve Say bizi beklemekte.. Odada bırakamayız.. Herkesde mescide akıyor kimseyede sen bak biz gidiyoruz diyemeyiz.. Oturturuz arabasına beraber yaparız o uyur hem arabada.. Plan bu.. Ancaaakkkkkk.... Kabeye bebek arabası almıyorlar.. yanınıza alınacak üçüncü şey "En hafifinden bebek puseti" ancak Mekke'de değil ama Medine'de çok işinize yaracak.. E napalım bu gece geç uyuyacak paşa. Böyle bir sebep için uykududan feragat edilebilir.. Unutmayın orda vaktiniz kısıtlı onun için dengelerin şaşması canınızı sıkmayacak çünkü tek amacınız var...
Paşa babasının omzuna alınır, tatlı dile uyanır, size sıcacık gülümser, sanki herşeyin farkındaymış gibi... Sükunetle tavafa katılır.. Normalde o kadar süre omuzda durmayan çocuk aksine hiç inmek istemez.. Sessizce mırıldana mırıldana çevresini izler.. Keza saydada omuzda hiç gıgıkını çıkarmaz. Korkmayın yardımcınız herşeyden büyük onun için alın bebeğinizi omuza başlayın tavafa... Şükür...

Eğlence

Çocuk heryer de çocuk.. Sessizlik bir yere kadar :) Bu durumda çantaya atacağınız dördüncü şey "oyuncak".. Paşanın en sevdiği bir top ve bir küçük araba.. E alan geniş oralarda koşa koşa oynuyorlar çocuklar. Çocuklu kadınlar için en rahat mekan üst katta. Hemen mescidde ikinci kata çıkıyorsunuz. Hem Kabe'ye karşı namaz kılıyorsunuz hemde daha sakin olduğu için çocuğu daha kolay kontrol edebiliyorsunuz. Üst katta arkalarda klimalar çok şiddetli o nedenle ön taraflara gelmenizi tavsiye ederim. Belki biraz daha sıcak ama inanın klima soğuğundan daha sağlıklı.. Zaten güzel bir esinti sürekli sizinle beraber.

Güneş Güneş

Mescidin avlusu tamamen beyaz mermerle döşenmiş. Gündüz vakti beyaz inanılmaz bir yansıma yapıyor. Bu da elbette gözleri çok rahatsız ediyor. Ayrıca delici bir güneş tepede. Paşa genelde dışarda şapkasını gözlerine indirerek dolandı. Muhakkak alınması gereken beşinci madde "geniş kenarlı bir şapka" elbette kendiniz içinde güneş gözlüğü :) Ayrıca erkekler için kullanılan beyaz baş örtülerde işte bu havalarda çook çook kullanışlı..

Bağlanmak

Veee geldik en önemli soruya.. Kontrol sizde olmadığı cemaatle kılınan namaz vakitlerinde peki ne olacak.. Hemen söylüyorum.. Çocuk bağlanacak. Evet ne kadar abes görünsede ne kadar komik olsada çocuk bir şekilde sabit bir noktaya bağlanmalı. Bunun için yöntemlerden birtanesi çantanızın ipini beline dolayıp çantayı oturan zuzunun sandalyesine geçirmek. Ancak ben çok daha profesyonel bir yöntemle, sevgili kayınpederimin özel olarak yaptığı, çocuk tasmasıyla bu işi çözdüm.. Kesinlikle çantaya atılması gereken altıncı şey "çocuk bağlama aparatı". Bu tarz tasmalar bildiğim kadarıyla bazı çocuk mağazalarında satılıyor. Ve inanın hayat kurtarıcı görev yapıyorlar.. Namaz kılarken tasmanın ucunu kolunuza yada ayağınıza geçiriyorsunuz. Böylece kısıtlı bir alanda hareket edebiliyor çocuk. Yukarda koşturduğu fotoğrafta, siyah deri kayışlar görünüyor, işte onun arkasında halkası var orayada ipi takılıyor. Tasma kısmı yelek gibi geçiriliyor üzerine. Sadece bağlamak istediğinizde takıyorsunuz ipini. Zaten bağlandığını anladığı anda hiç hareket etmeden oturuveriyor önünüze. Sizde çocuğunuzun kucağına secde yapıyorsunuz.. Çok şükür..

Paşanın Keyfi

En önemli detaylardan biride kimlik kartları. Üzerinde arapçada yazan kimlik kartını paşanın boynundan hiç çıkarmadık. Sıkılgan bir çocuğunuz varsa bir şekilde kimliği çatal iğneyle falan sabitleyin ama kesinlikle boynundan çıkarmasına izin vermeyin. Paşa daha uyanınca kimliğini takıyor yatana kadarda çıkarmıyordu. Bir zaman sonra günlük rütine aldı zaten. :) Önce kimlik, sonra yelek, sonrada tasmasını takıyordu :)

Zemzem...

Çantaya atılacak bir diğer maddede "atıştıracak bişiler".. Namaz vakitlerini beklerken mama diye sayıklayan paşaya bir çubuk kraker, bir elma, bir çikolata verip oyalamak iyi olabiliyor. İçecek birşey almanıza gerek yok. Çünkü mescidin her bir yanı zemzem bidonlarıyla dolu. Ordan kana kana içebilir içirebilirsiniz.. Ancak üzerinde "Not Cold" yazanlardan içirin çocuklara. Diğerleri epey soğuk çünkü..
Vakitler dışında genelde odada O'na dinlenme ve serinlenme fırsatı verdik elbette. Öğle uykularında beraber uyuyup her vakitte beraber ziyaret ettik mescidi.. Böylece beraber dinlenip beraber yorulduk.
Görev paylaşımı yapın mutlaka herşeyi anne olarak üstüne almanın bi anlamı yok :) Eşlerde seve seve yardımcı olurlar. Hatta erkekse çocuğunuz biraz daha çok yükleyin babasına.. Her ne kadar cümbüt cemaat gitsekte umreye sevgili eşimle ben nerdeyse hiç bırakmadık paşayı. Hep bizimleydi her anda. Bir vakitte babasıyla bir vakitte benimle.. Üzmedi bizi hiç hem de hiçç.. Çook şükür..

Tavaf, Dua, Güneş...

Çantaya atılması gereken şeylerden biride beyaz şemsiye.. Paşanın uyuduğu saatte bırakacak birini bulduğumuzda öğle vakti tavaf etmemiz gerektiğinde en büyük yardımcımız.. Kendi gölgeni kendin oluştur..
Belki daha çoook şey var yazılabilecek ama bunlar ilk başta en önemli detaylar diye düşünüyorum.
Herşeyden ama herşeyden öte biraz teslimiyet gerek... Sizi davet edenin sizi rahat ettireceğine inanmak gerek.. Bırakın biraz kendinizi... İnanın ev sahibi sizi çook çook iyi ağırlayacak.. Rabbim kabul buyursun, YAR ve YARDIMCInız olsun...

Monday, May 3, 2010

Dönüş..

The Ka'aba 2010 April

"Lebbeyk Allahümme lebbeyk!
Lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk!
İnne'l-hamde ve'nni'mete,
Leke ve'l-mülk, lâ şerîke lek!..."

"Buyur Allah'ım buyur!
Buyur ki senin ortağın yok, emrine amadeyim buyur!
Hamd sana, nimet senden ve mülk senin.
Ortağın da yoktur senin!..."

The Ka'aba 2010 April The Ka'aba 2010 April

Tadı damakta kalan lezzetleri anlattım size şimdiye dek.. Peki tadı yürekte kalan lezzetleri nasıl anlatırım? Hangi kelimeler yürekteki çarpıntıları ifade etmeye yeter... Hangi kelimeler gözlerden akan yaşların yerini tutabilir.. Hangi kelimeler kulaklardaki uğultuyu size dinletebilir...
İnsanların bir olduğu, kadın, erkek, çoluk çocuk, daha yirmi günlük bebek, seksen yaşında dede.. Bacakları olmayıp elleriyle, gözleri görmeyen yürekleriyle, kimisi ağır ağır, kimisi koşarak, öyle bir çaba öyle bir emek içinde.. Amaç; amaç tavaf etmek! Amaç; tavafı idrak etmek! Amaç birazda olsa Rabbin rızasına kavuşmak... Her dönüşte "Bismillah Allah u Ekber" demek, her dönüş daha da çok dönmek istemek..

"Bilin ki, hakkı inkara şartlanmış olanlara, başkalarını Allah’ın yolundan çevirmeye, keza, hem orada yaşayan hem de dışarıdan gelen bütün insanlar için tayin ettiğimiz Mescid-i Haram’dan alıkoymaya çalışanlara; ve bile bile haksızlık yaparak oranın saygınlığına gölge düşürmeye kalkışanlara, öte dünyada çok can yakıcı bir azap tattıracağız.
Çünkü, İbrahim’e bu İbadet Evi’nin kurulacağı yeri gösterdiğimiz zaman o’na demiştik ki; “Bana kimseyi ortak koşma! Ve Benim mabedimi, onu tavaf edecek olanlar için, onun önünde Rablerini tazim ve tefekkür ederek dikilip duranlar için, VE NAMAZDA saygı ile eğilenler ve yere kapananlar için, temiz tut!”
Bunun içindir ki, ey Muhammed, bütün insanları hacca çağır! Yaya olarak ve hızlı yürüyen her türlü binek üstünde sana gelsinler, dünyanın en uzak köşelerinden GELSİNLER, de, bunun kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ve kurban için belirlenen günlerde, bu amaçla O’nun kendilerine rızık olarak sağladığı hayvanlar üzerine Allah’ın ismini ansınlar; ve böylece, siz de bunlardan yiyin ve darlık içindeki yoksulu da doyurun. Bundan sonra uymak zorunda oldukları belli bir takım kısıtlamalara son versinler; varsa adaklarını yerine getirsinler; ve dünyanın bu en eski mabedini bir kere daha tavaf etsinler. " (22.Hac Suresi 25-29.Ayetler)

Paşamız omuzda biz tavaf ettik, taşlarında namaz kıldık, bir kere daha şükrettik, dilimiz döndüğünce tefekkür ettik.. Rabbim sen bunu bize kolay kıldın, ve bunu bizden kabul eyle..

Medina 2010 April

Medine huzur şehri, Mekke'nin aksine daha bir sakin daha bir nezih.. Farklı bir atmosfer farklı bir yaşam var sanki burda.. Havası daha temiz insanları daha medeni. Zira boşuna değil ismininde medeniyet oluşu.. Rabbimin elçisi örnek insan Peygamberimizin ebedi istirahat ettiği belde olması elbette sebepsiz değil. Peygamberimizin burayı seçmesi elbette nedensiz değil..

Medina 2010 April Medina 2010 April

O'nu anlamayı, O'nu tanımayı, O'nun ahlakıyla ahlaklanmayı diledim en çok.. Muhakkak ki onun beşerliği bize örnek olmasındandır muhakkakki onun insanlığı, insanlığın en yücesi olmasındandır.. O'nun gibi yaşayabilmeyi istedim en çok..

Medina 2010 April

Belki sayfalarca yazmalıyım belki kelimelerce konuşmalıyım, anlatmalıyım.. Ama en baştada dediğim gibi yürekte kalan lezzetler tarif edilemiyor.. Dilerim tüm inananlar o topraklara yüz sürmeye oralarda ibadet etmeye, birliğin ne demek olduğunu yaşamaya nasiplenirler.. Dilerim tüm insanlarla beraber bende bu dönüşü anlar ve idrak ederiz.. Rabbim bizlere yeniden yeniden yeniden mabedine kavuşmayı nasip eyle...

Hacı Paşa

İşte bir dört nesil fotoğrafı daha.. Bu sefer kutsal toprakları hep beraber ziyaret etmek nasip oldu bize, sevgili anneannem-dedem, annem-babam, ablam ve ben.. Elbette paşam ve zuzumda.. Bizi biraraya getirmeye sebep olan sevgili insan, Allah senden razı olsun! Rabbim yar ve yardımcın olsun...

Dört Nesil...

Hiç kimsenin susuz kalmayacağı bu beldede ben zemzemimi paşamın ellerinden içtim.. Her yudumda kana kana her yudumda şükrederek. Hiç aklıma gelmezdi bu toprakları evladımla bu kadar erken ziyaret edeceğim. Eşimle haccımızı yaparken içten içten dua etmiştik belki evlatlarımızlada gelmeyi. Ama bu kadar çabuk olmasını beklemiyorduk Rabbim sebep olanlardan razı olsun!

Zemzem...

Kuzumda bizimle her namazda yer aldı. Ama bağladık onu kendimize ama tuttuk elinden. Hiç üzmedi bizi hiç canımızı sıkmadı.. Eee sen evladım küçük diye buralara gelmekten yüksünmezsen Rabbin sana yardımcı olmazmı... O kadar da güzel olduki.. Hep kolay yollar açtı bize hep kolaylıklar verdi. O kadar rahat o kadar güzel bir ziyaret oldu ki.. İnanın hemen yeniden gidiyoruz deseler bir saniye tereddütüm olmaz.. Tatlı bir yorgunluk bıraktı sadece.. O da ana kucağında uyuyunca geçer gider...

Yorgunluk...

Siz kıblenizi görerek namaz kıldınız mı hiç?
Siz her nesilden insanlarla bir oldunuz mu?
Siz tabanlarınız ağrıdan şişse bile koşarak tavaf etmek istediniz mi?
Siz susuzluğunuzu gidermek için kana kana zemzem içtiniz mi?
Peki tüm bunları idrak ettiniz mi...

Rabbim idrak etmeyi nasip etsin..