Zeytinli Mısırlı Muffinler

Efeniim nihayet beklenen tarif geldi. Yani kaçtır kenarda duruyordu gelecek tarif diye ben hep derim gelecekte bir gün gelecek :) Tatil dönüşü aynı zamanda sevgili kardeşim Ahmet'imin doğum günüydü. O gün O'na birşeyler hazırlamadık diye pek bir sitemkardı. Bende hemen ertesi sabah kahvaltısına kardeşime özel birşeyler yapayım dedim. Şimdi kahvaltıda tatlı muffinler yapamazdım di mi? Bende tuzlu tarifler aramaya başladım. Ve çareyi En Lezzetli Vejetaryen Yemekleri'nde buldum. Orjinal tarifte mısır ve biber vardı ama ben biber eklemedim zeytin koydum onun yerine. Bence böyle de şahane oldu. :) Zaten zeytinsiz güzel olmazdı da :P. Neyse bu kadar çene çalmak yeter geçelim tarifimize..

Malzemeler:

• 1 su bardağı un
• 1/4 tatlı kaşığı tuz
• 1 yemek kaşığı kabartma tozu
• 1 su bardağı mısır unur
• 1 yemek kaşığı toz şeker
• 1 yumurta
• 2/3 su bardağı süt
• 1/4 tatlı kaşığı Tabasco sosu (Acı bir sos minik şişelerde satılıyor adı Tabasco. Arzunuza bağlı isterseniz eklemeyedebilirsiniz.)
• 1/4 su bardağı sıvıyağ
• 1 kutu konserve mısır suyu süzülmüş (aşağı yukarı 440 gr)
• 3 yemek kaşığı taze maydanoz ( ben eklemedim, dolabımda yoktu ama bence mutlaka eklenmeli )
• 1 su bardağı çekirdekleri çıkarılmış yeşil zeytin küçük doğranmış

Yapılışı

1. Fırını 210 derecede ısıtın. 12'lik mafi kek kalıbını yağlayın. Eğer benim gibi silikon kalıp kullanıyorsanız yağlamaya hiç gerek yok.
   
2. Un, kabartma tozu ve tuzu bir kaba eleyin. Mısır unu ve şekeri ilave edin. Kaşıkla iyice karıştırın.
   
3. Yumurta, süt, tabasco ve sıvıyağı ayrı bir kapta karıştırın. Yumurta karışımına mısır, zeytin ve maydanozu ilave edin. Kuru malzemey ekleyin. Tahta kaşık veya spatula ile hafifçe karıştırın. Çok fazla karıştırmayın hamur gayet topaklı kalabilir.
   
4. Kek kalıplarına boşlatın. Fırında 20 dakika, altın sarısı renge dönünceye kadar pişirin. Fırından çıkınca biraz dinlendirip kalıplarından öyle çıkarın.
   

Afiyet olsun...

Tavuklu Mısır Çorbası

Bu hafta ilk etkinlik haftam olduğu üzere çoğunlukla tavuklu tarifler vereceğim size önce çok güzel içinizi ısıtacak bir çorba tarifi vereyim. Bu çorbanın benzerini ilk çin lokantasında içmiştim. O gün bugündür yapmaya hevesim vardı. En son bir kaç tarif ve damak tadımı birleştirip birşeyler ortaya çıkardım. İlk yaptığımda mısırların tamamını hiç ezmeden koymuştum. O zaman bu kadar lezzetli olmuyor. Onun için kesinlikle mısırların bir kısmını iyice ezmenizi tavsiye ederim (Ben rondodan geçirdim). Hem çorbaya kıvam katıyor hemde yoğun mısır tadını daha iyi alıyorsunuz... :)

Malzemeler

• 1 su bardağı ezilmiş mısır
• 1 su bardağı tane mısır
• 5 su bardağı kaynar su
• 2 orta boy patates
• 1 adet sivri yeşil biber (tercihen acı olması iyi olur bu çorbaya acılık çok yakışıyor)
• yarım su bardağı ince kıyılmış maydanoz
• 1 adet yumurta
• 2 tavuk göğüs
• Zeytinyağ
• tuz
  

Yapılışı

1. Tavukları küçük küpler halinde doğrayın bir tavada az yağ ile çevirin, 1 su bardağı kaynar su ve biraz tuz ilave ederek haşlanmaya bırakın. Haşlanınca altını kapatın. Kendi suyunda kalsın.
   
2. Patatesleri soyup küçük küpler halinde doğrayın. Başka bir tencerede az yağ ile kavurun.
   
3. Biberi ince halkalar halinde doğrayın ve patateslere ekleyin.
4. Üzerine 4 bardak kaynar suyu, tavuğuda suyuyla beraber ekleyin. Çorbanın duruluk kıvamına göre daha kaynar su ilave edebilir yada daha az su ilave edebilirsiniz burası size kalmış :)
   
5. Tuzunu arzunuza göre ayarlayın.
   
6. 1 bardak ezilmiş mısırları ve mısır tanelerini ekleyin. Bir taşım kaynatın.
   
7. Küçük bir kasede yumurtayı çatalla çırbın. Çorba kaynarken üzerine yavaş yavaş ekleyin. Bu arada yumurta sıcakla hemen pişecektir. Özellikle beyaz kısmı dalga dalga olur bu çorbaya hem estetik bir görüntü hem de lezzet katacaktır. Paniğe gerek yok.. ;)
8. Maydanozlarıda ilave edip altını kapatın. Sıcakken servis yapın.. Servis yaparken üzerine acı sos veya pul biber dökebilirsiniz..

Afiyet olsun..

Hımm Nefis Soğan Çorbası

Bu çorbayı ilk Moskova'da yemiştik. Bayılmıştık, dün yedik artık kimse bizi ayıltamıyor. Bu evde yapılan taze çorbanın çok daha lezzetli olduğunu gösteriyor :). Tarif en güzel vejeteryan yemekleri kitabından. Soğan yemeklerin olmazsa olmazıdır. Ama genelde hep pişer ve arada kaybolur gider. Bu çorbada soğanlar bir kariyer sahibi oluyorlar çünkü bu onların çorbası. Direk ön planda soğan var :). Soğanlara özgürlük!
Bu kadar propaganda yaptığım yeter, şimdi tarife geçeyim sizde soğanlarınızı özgür bırakın...

Malzemeler

• 6 baş soğan
• 2 yemek kaşığı un
• 1 tatlı kaşığı toz şeker
  
• 9 su bardağı kaynar su (sebze suyu kullanılırsa daha lezzetli olur, benim onu hazırlamaya fırsatım kalmamıştı. Çalışmak böyle birşey sanırım hiç bir şeye fırsatım yok. Önceden fırsat yaratıp stokta sebze suyu hazırlamam lazım bu aralar çok karşıma çıktı.)
• 1 tane tavuk bulyon (sebze suyu kullanırsam bu eklentilerdende kurtulurum. Kesinlikle yapmalıyım)
• tereyağ
• tuz
• karabiber
• pul biber
• ekmek
• beyaz peynir (tarifte kaşar peyniri diyor ama ben beyaz kullandım. Daha lezzetli :))

Yapılışı

1. Soğanları ince halkalar halinde doğrayın. Yemeğin kahramanı soğanları olduğu için onlara şık görünüş vermek lazım. Öle küçük küçük doğranmaz. Halkalar çok güzel oluyor.
2. Tencerede arzu ettiğiniz kadar tereyağ eritin. Ben genel çorbada tereyağ tercih ediyorum. ama isterseniz zeytinyağda kullanabilirsiniz.
3. Soğanları tereyağına atın ve yumuşayana kadar kavurun. Biraz renklerinin pembeleşmesinde sakınca yoktur korkmayın.
   
4. Un ve şekeri ilave edin. Renkleri dönene kadar kavurun. Üzerine bir bardak sıcak suda erittiğiniz tavuk bulyonu ekleyin.
   
5. Kalan suyuda ekleyin. Ve Kaynamasını bekleyin. Kaynadıktan sonra altını kısın, karabiber serpin ve biraz daha kıvama gelmesini bekleyin. Altını kapatın.
   
6. Servis yaparken, bir dilim ekmeği kızartın. Tarifte baget ekmek diyor ben beyaz tost ekmeği kullandım. Üzerine bir dilim peynir koyun ve fırına verin. Peynir hafifçe eriyince fırından alın. Ve çorbanızın içine atın. Üzerine pul biber serpin.
   

Çorbanın içine ekmek genelde parçalanarak atılır ve tabiki kaşar peynirde rendelenerek. Bu çorbada her malzemenin karakteri daha iyi canlanıyor hepsinin ayrı değeri var :) Ekmekde bir bütün peynirde :)

Afiyet olsun....

Yeşil Kabak Çorbası

Tarife bu ismi verirken yeşil kabağı özellikle vurgulamamın sebebi çorbanın yeşil değilde renginin sarı görünmesinden. Yani burdaki kabak balkabağı değil bildiğiniz yeşil kabak.
Evde artık kendini kaybetmek üzere olan sebzelerim bugün nihayet piştiler ve çok mutlular :). Kabaklarımda bunların başında geliyor. Kabak ile hiç çorba yapmamıştım daha önce zeytinyağlısı, fırındası, bir çok çeşitini yapsamda çorbasını ilk defa yaptım.. Ve biliyorumki bundan sonra sık sık yapacağım.

(Tarif "En Lezzetli Vejeteryan Yemekleri" kitabından uyarlanmıştır..)

Malzemeler

• 4 adet kabak
• 1 adet kuru soğan
• 2 diş sarmısak
• Tereyağ
• 4 su bardağı sıcak su (isterseniz sebze suyuda ekleyebilirsiniz, tavuk suyuda bu durumda bulyon kullanmanıza gerek kalmaz)
  
• 1 adet tavuk bulyon
• 1 kaşık biber salçası (işte rengi bu yüzden)
• 1 kaşık krema
• Tuz
• Kuru nane
  

Yapılışı

1. Soğanları küçük küçük doğrayın.
   
2. Tencerede tereyağını biraz eritin ve soğanları ekleyin. Renkleri hafif pembeleşene kadar kavurun.
3. Sarmısağı havanda dövüp ilave edin.
   
4. Kabakları rendeleyin. Ve tencereye ekleyin.
   
5. Sebzeler iyice yumuşayana kadar kavurmaya devam edin.
6. Salçayı ekleyin, bir iki dakika daha çevirin.
   
7. Bir su bardağı kaynar suda bulyonu eritin. Bununla beraber 3 su bardağı suyu ekleyin. Arzu ettiğiniz kadar tuzunu ilave edin. Önce harlı ateşte kaynamasını bekleyin sonra altını kısın.
   
8. Pişince püre haline gelmesi için el blendarından geçirin.
   
9. Kremayı ekleyip bir kere daha karıştırın.
10. Servis yaparken üzerine kuru nane serpebilirsiniz.

Afiyet Olsun...

Muzlu Kek

Hafta sonu, cumartesi çalışmadığım için iki günde güzel kahvaltı ziyafetleri vardı. İnsan ne kadar çok dinleniyor iki gün çalışmadığında bunu daha sık yapmalıyım bence.
Cumartesi günü annemin yakın arkadaşı Gülten abladaydık. Çok keyifli bir gündü. Kahvaltıda ailecek rejim davasında olunca Gülten abla birşeyler hazırlamaya korkmuş ama buna rağmen bir rejim kahvaltısı bu kadar lezzetli olabilirdi. Daha blog dünyasında ilk günlerim olmasından fotoğraf makinemi yanımda götürmeyi unutmuşum :). Alışkanlık haline gelmesi zaman alacak sanırım. Artık bir dahaki sefere...

Bende giderken elim boş gitmeyeyim dedim, şöyle çayın yanına güzel bir kek götüreyim. Evde artık olgunluktan kararmak üzere olan yerli muzlarımı değerlendireyim hemde daha önce denemediğim bir tarif olması için muzlu kek yapmaya karar verdim. Gerçekten çok güzel oldu her ne kadar ucundan azıcık yiyebilsemde :). Ama yoğun ve nefis muz kokusu her tarafa yayılıyordu. Tarif "En Lezzetli Vejetaryen Yemekleri" adlı kitaptan...

Malzemeler:

• 2 yumurta hafif çırpılmış
• 1/2 su bardağı toz şeker
• 125 gr tereyağ
• 1/2 su bardağı süt
• 2 su bardağı un
• 4 orta olgunlukta muz (Yerli muz en iyisi daha küçük oldukları için 5 adet kullandım. Rondodan geçirip iyice ezilmelerini sağladım)
• 1 tatlı kaşığı yemek sodası (bildiğiniz karbonat :) kullanmadım ama bidahakine bide onunla deneyeceğim. Neden kullanmadın derseniz, sebebi açık; annem söyleyene kadar yemek sodasının karbonat olduğunu bilmiyordum, nerden bulurum şimdi soda yı dedim :))
• 1 paket vanilya
• 1 paket kabartma tozu

Gelelim yapılışına;

1. Tereyağ ve şekeri kremsi kıvama gelen kadar mikserle çırpın. Yumurtayı, çırpmaya devam ederek ekleyin.
2. (Eğer kullanırsanız Sodayı sütün içinde çözdürün) Elenmiş unu sütle beraber karıştırın. Bütün malzemeleri karışım pürüzsüz kıvama gelinceye kadar karıştırın.
   
3. Fırını 180 derecede ısıtın. 20 cm'lik yuvarlak kek kalıbını yağlayın. Karışımı kalıba boşaltın. 1 saat yada kekin üzeri kızarıp 45 dak sonunda batırılan kürdan temiz çıkana kadar hiç kapağını açmadan pişirin.
   

Etrafı saran mis gibi muzlu kek kokusuna dayanabilirseniz biraz soğumasını bekleyin. Kalıbın içinde 10 dakika dinlendirin. Tarifte üzerini tereyağlı şekerli krema ile süslüyordu. Ben bu seferlik yapmadım. Ama bu kek alman pastası içinde çok uygun bir lezzete sahip. Bir dahaki sefere o şekilde deneyeceğim.

Not: Kekin üzerinde kendiliğinden oluşan Y harfi şeklindeki yarık, kek dünyasının da beni bu blog maceramda desteklediğinin kanıtı :)

Afiyet olsun...